REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK PORTALI

Cocuklarin Dunyasinda Bilinmeyen Tehlike 2

   
Çocukların Dünyasında Bilinmeyen Tehlike 2
Ziya AYDIN
       
Bardağı taşıran son damla Avusturya'daki Ekonomi ve Ticaret Yüksekokulunda vuku buldu. Başağrılarına sebep olduğu iddia edilen tebeşirin kullanımına son verilip, yerine keçeli kalemler (her nevî boya maddeleri ihtiva eden ince veya kalın uçlu kalemler) kullanılmaya başlandı. Gaye; allerjiye ve bilhassa başağrısına mâni olmakdı. Böylece ilk anda çok temiz, tozsuz ve zararsız addedilen bu yeni teknik gelişme(!) yayılmaya başladı. Keçeli kalem imalatçıları ve satıcılarının savundukları yegâne görüş de bu noktada. Ancak öğretmenler ve öğrenciler kat'iyyen aynı fikri paylaşmıyorlar. Ekonomi ve Ticaret Yüksekokulu öğretim üyesi bayan Hirschmugl açıklamasında: “Bu kalemleri kullanmaya başladığımızdan bu yana, öğretmenlerde ve öğrencilerimizde sürekli başağrısı, fenalık, uyuşma, mide bulantısı ve allerjiden şikâyetler arttı..” demektedir. Sebebi ne olaki acaba?!

Ekoloji ve Çevre Koruma uzmanlarının hazırladıkları “Büroda Kimyevî Teneffüs” adlı meslekî el kitabının pek çok yerinde kimyevî çözücü (yumuşatıcı, ayrıştırıcı) maddeleri ihtiva eden keçeli ve diğer boya kalemlerinden uzak durulması için îkâzda bulunulmaktadır; boyalı kalemler 1,1,1 oranında triklormetan (üç bileşikli klor, hayvanı ve nebatî yağların çözülmesinde kullanılır) ihtiva eder; ayrıca birçok keçeli kalemlerde son derece zehirli metîlalkol menşeili formaldehit denilen konservasyon maddesi de kullanılmaktadır. Bu maddeler de sağlığa birebir zarardır ve zaten kokusu da sıkıntı verici, rahatsız edici ve dayanılmazdır.

Sadece B. Almanya'da muhtelif renk ve türde 425 milyon keçeli kalemi imâl edilmekte, bunun 130 milyonu dış ülkelere ihraç edilmektedir. Bu rengarenk ve son derece cazip kalemleri en çok da körpe yavrularımızın sevdiğini, hoşlandığını ve haşir-neşir olduklarım gördüğümüzde, bizi gerçekten bîr düşünce almakta ve kafamızda hep “acaba” sorusu takılmaktadır. Eğer bu kalemlerin hepsi olmasa bile, pek çoğunun zehirleme özelliğinin olduğu ve insan sağlığını tehdit ettiği bilindiği halde, niye hâlâ, üretimi devamlı arttırılıyor ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu yabancı firmalar bol bol reklam yaparak, çocuklarımıza bunları özendirerek teşvik ediyorlar? Niye acaba?!

Şikâyetlerin artması üzerine Çevre Araştırma Enstitüsü tarafından, özellikle çocuklar için imâl edilen boya kalemleri (keçeli kalemler vs) ve profesyonel ressamlar için üretilen özel markalı kalemlerden oluşan 70 çeşidi analizden geçirilerek kesin neticeye, yani şikâyetlerin püf noktasına ulaşıldı. Bu 70 çeşidi tek tek ve isim isim burada açıklamamız mümkün olmadığından, sadece buralarda kullanılan sağlığa düşman zehirli bileşik ve maddeler üzerinde durmaya çalışacağız. Kanser başta olmak üzere diğer birçok bedenî ve ruhî rahatsızlıklara yol açtığı tesbit edilen bu maddelerin hâlâ kullanılmakta ısrar edilmesi gerçekten düşün-dürücüdür. Bu maddelerin kalemlerde az oranlarda kullanılması yine de zarara sebebiyet vermektedir. Yüksek oranda kullanılmaları halinde olacakları siz düşünün!

İşte tesbit edilen ve insan sağlığına verdiği zararları yönüyle önceleri bizleri yanıltmış olan bazı organik çözücüler:

a) Formaldehit; keskin kokulu, renksiz ve metilalkolden müteşekkil zehirli bir gaz.

b) Ksilol; maden kömüründen ve gazyağından elde edilen aromatik madde; bu madde, analizden geçirilen oniki ayrı keçeli kalemlerde tesbit edilmiştir.

c) İsobutil-Metilketon;Etil-Metilketon veya butilasetat ile terkib oluşturur. Bu madde, yakıcı ve keskin kokulu olup, beş ayrı keçeli kalem de tesbit edilmiştir.

d) Etanol (alkol bileşimi); Propan gazı (kok kömürü ve petrolün yan ürünü olarak elde edilen gaz) ile bileşime giren bu madde, yapılan analizde yedi keçeli kalemde tesbit edilmiştir.

e) Butanol (butilalkol); sekiz ayrı keçeli kalemde tesbit edilen bu madde, birinde sadece alkol, birinde de hem alkol hem de izopropilalkol ile bileşik haldedir. Sinir sisteminde arızalara yol açar.

Yukarıda kısaca izah etmeye çalıştığımız bu maddelerin herbiri kendi başına muhtelif oranlarda zehir ihtiva etmektedir. Umîmiyetle çözücü ve aromatik madde olarak her mamulde kullanılan etanol deterjan ve kozmetik sanayiinde de devamlı kullanılmaktadır. Bir de etanolle bileşime giren, yüksek oranda zehir ihtiva eden izopropilalkol maddesi vardır ki, bu maddenin bulunduğu keçeli kalemleri kullanan kişi, bu zehirden en az 20 mm 'ünü teneffüs yoluyla alabilme durumundadır. Bu bileşiklerle beraber esas tehlikeli ve problem maddeler olan ksilol, toluol ve keton maddelerini de çok iyi tanımamız gerekmektedir. Bu çözücü ve yumuşatıcı maddeler özellikle insanın en hassas yeri olan sinir sistemini tamamen zedelemekte ve büyük zararlar vermektedir. Tahribatı sadece bununla kalmamakta, devamla; sürekli baş ağrısı (yüksek oranda tesir ettiğinde kesinlikle migrene yol açar), fenalık, mide bulantısı, konsantrasyon bozukluğu, kulak uğultusu, ruhî daralma, gerginlik-sinirlilik hâli ve sürekli yorgunluk hisleri gibi rahatsızlıklara meydan vermektedir.

“Eyvah! Süslü ambalajlarına aldanmışız, içindekiler-den haberimiz yok.. O halde ne yapabiliriz?!” diyen okuyucularımıza kısa bir tavsiyede bulunmak istiyoruz: Demek ki, bu tür çözücü ve yumuşatıcı maddeleri ihtiva eden boyalı kalemleri (keçeli kalemler, pastel boyalar, renkli kuru kalemler v.b. mamuller) ve yapıştırıcıları kullanırken çok dikkatli olmalıyız. Özellikle körpe çocuklarımızın kullanmalarında aman dikkat edin. Bu tür kalemleri kullandırtmayın! Çünkü bu nazenin yavrularımızın sağlığı daha çabuk bozulmaya elverişlidir. O halde öncelikle yapacağımız ilk iş kalemin üzerinde veya ambalajında yazılı olan içindeki maddelerin ne olduğunu öğrenmek. Eğer üzerinde herhangi bir açıklama ve meselâ “çocuklardan uzak tutunuz!” gibi uyarı işaretleri yoksa, tanınmış marka da olsa sakın ambalajın güzelliğine ve ucuzluğuna kanıp almamalı. Bu durumda yetkili makamlara (Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı veya müdürlükleri ve Türk Standartları Enstitüsü'ne (TSE) gibi) başvurarak, mâmül hakkında sağlık açısından açıklama istenmelidir. Bu bizim insanlık vazifelerimizdendir. İyi veya kötü, herhangi bir hususta lâzım olan araştırma ruhu ve peşini arama hassasiyeti bizde artık kök salmalı ve adamsendecilikten kopmalıyız...!

Organik bileşiklerin kullanıldığı boyalı kalemleri kapağını açar açmaz, ister istemez arzu edilmeyen çeşitli kokularla karşılaşırız. Bu kötü kokularla beraber, insan vücudunda yaptığı tahribat da gerçekten kayda değer noktalardır. Yeni yeni farkettiklerini(!) söyleyen imalatçılar, büyük firmalar artık bundan böyle bu sağlık endişesini ve antipatileri ortadan kaldırmak için çaba harcayacaklarını söylediler. Hemen bu sözlerin ardından kontrol gayesiyle “Pantone Marker des Typs” adlı mamulün imâlat yerinden aldığımız keçeli kalemin üzerinde şu ifâdeyi gördük: “Sağlığa uygun, her yaşın kullandığı dünya markası”. Ancak kalemin kapağını açıp kâğıda birkaç kelime yazdığımızda, kâğıttan 15 ilâ 20 cm. üzerinde 15 derecelik zehirli bir toluol konsentrasyonu ile karşılaştık. İşte Batı'nın sağlık ölçüsü...

Peki ya imalathanelerde durum nasıldır? Kuzey Almanya Zehirli Maddeleri Araştırma Merkezi'nin diğer firmaların imalathanelerinde yaptığı analiz ve ölçümler de korkunç rakamlarla karşılaşılmıştır. Kiel Üniversitesi'nin kimyevî zehirler uzmanı Dr. Hermann Kruse araştırmayı şu şekilde özetliyor: “Bu firmaların tümünde bu ana zehirli bileşikler (ksilol, formaldehit, toluol, keton, izopropilalkol gibi) normalin çok üzerinde ölçülmüştür ki. bu çok korkunç bir hâdisedir. Kısacası bu yerlerden tehlike sinyalleri alınmaktadır.” Tanınmış markalardan Pelikan ve Faber de artık, bu hazin manzaranın farkına vardıklarını açıkladılar. Pelikan'ın özellikle, kullandığı bu zararlı toluol, ksilol ve formaldehit maddelerinin kullanımının tamamen durdurulduğunu söyleyen firmanın yetkililerinden Horst Burhkart, bunların yerini tutacak yeni ve sakıncasız maddelerin kullanılacağını bildirdi. Eberhard Faber firması ise, daha atik davranarak bu zehirli maddelerin kullanıldığı çeşitli kalemlerin üzerine “ksilol'suz”, “toluol'suz” ibarelerini koyma gayretine girdiler. Netice, beklediğimiz sağlıklı seviyeye gelmiş midir acaba?! Ne dersiniz..?

Peki! Bu araştırma neticesine göre, özellikle masum yavrularımız için ne gibi mesajlarımız olabilir?

1) Her zaman olmasa bile, bazı zamanlar özel ödevleriniz için, yukarıda bahsettiğimiz çözücü, yumuşatıcı maddelerin kullanıldığı boyalı kalemlere ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu tür zehirli maddeleri ihtiva ettiğini bildiğiniz kalemleri kat'iyyen kullanmayın! Çünkü bunların yaydığı tuhaf kokulu, zehirli hava balgamı arttırmakta, deri üzerinde nokta nokta küçük iltihaplar meydana getirmekte, sürekli başağrıları ve daha önce de açıkladığımız muhtelif (kansere kadar) rahatsızlıklara sebebiyet vermektedir. O halde sağlığımızı öncelikle korumaya itinâ gösterelim...

2) Bu saydığımız kalem çeşitlerini kullanmak zorunda kalan meslek erbabı ve diğer merakı olan yetişkinler de şu hususları mutlaka göz önünde bulundurmalılar;

a) Mecbur kalmadıkça sadece sulu çözelti ihtiva eden keçeli kalemleri tercih etmeli,

b) Bu zehir saçan kalemleri, kullandıktan hemen sonra kapağını kapatalım.

c) Çalışma yerlerini sürekli havalandıralım; içeride temiz havayı eksik etmeyelim,

d) Böyle yerlerde kesinlikle sigara kullanmayalım,

e) Gece geç saatlere kadar bu yerlerde bu tür kalemlerle çalışanlar, burada kat'iyyen alkol kullanmasınlar...

3) Yetişkinler ve yüksekokul talebeleri bu kalemleri kullanabilirler. Ancak, içerisinde zehirleyici madde olan formaldehit veya diğer zehirli ayrıştırıcı maddelerin bulunmadığı yazı yazmada ve boyamada kullanılan kalemleri kullanmak şartıyla... Kim plâstik veya madenî zemin üzerinde resim veya yazı çalışması yapacaksa, sulu çözeltileri ihtiva eden kalemleri tercih etsin... Kim içerisinde alkol ihtiva eden keçeli kalemlerle yazı çalışması yapacaksa, sadece içerisinde etanol'un bulunduğu kalemlere başvursun...

4) Sadece suyun, çözücü madde olarak (sulu çözelti)kullanıldığı, zararlı formaldehit maddesi ve diğer zehirli bileşiklerin kullanılmadığı keçeli kalemler çocuklar için daha uygun ve zararsızdır. Tabii, çocuklar bunları ağızlarına ve yüzlerine-gözlerine bulaştırmamaya özen gösterirlerse...

5) Çocuklar bu kalemleri kesinlikle ağızlarına götürüp, gevelememelidirler. Aksi taktirde başta ağız olmak üzere,bu körpe vücutlarda hastalık yayıcı bakteri ve mantarların üremesine engel olunamaz.Geleceğimizin ümidi, gözümüzün nuru çocuklarımızı aman koruyalım, sahip çıkalım...

“Evet, artık çocuklarımızı, gençlerimizi kısacası emanetimiz olan şu vücudumuzu muhafaza edelim; kendi elimizle tahrip etmeyelim. Onun için de bu zehir saçan, hastalık yayan kimyevî maddelerin yerine zararsız ve tabu maddelerin kullanılması için çaba harcanmalıdır. Fıtrî ve daha sağlıklı malzemeler varken ne diye sunî kimyevî maddeleriyle uğraşıyoruz.. Fıtrîliğe dönmenin zamanı gelmedi mi daha?!'' dîyor. Devlet Standartları Enstitüsü ve Kalite Kontrol Kurumu başkanı Ursula Landvogt.