REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK PORTALI

Bireyi Tanima Teknikleri

Bireyi Tanıma Teknikleri

Sınıflandırılması: Psikolojik Danışma ve Rehberlikte kullanılan teknikler, bireylere yardım için sadece birer araç gibi düşünülmeli. Sonuçları kullanılmayan, bireyin kendini daha gerçekçi ve doğru olarak tanımasına yardım amacı ile sonuçları bireyle paylaşılmayan hiçbir tekniğin değeri yoktur. Psikolojik Danışma ve Rehberlikte bir teknik kullanma yerine her zaman daha çok teknikle bilgi toplama yolu tercih edilmelidir. Tekniklerin uygulanmasında mutlaka süreklilik olmalı.  Psikolojik Danışma ve Rehberlikte kullanılacak tüm teknikler Psikolojik Danışma ve Rehberlikte tanıma ve tanıtma hizmetlerinin tamamlayıcı ve ayrılmaz bir parçası olarak düşünülmelidir.  Bireyi tanımak, bireylerin çeşitli nitelikleri hakkında bilgi toplamayı gerektirir. Bireyin tüm yetenek, kişilik ve davranış özellikleri hakkında topluca aynı anda tek bir araçla bilgi elde edebilecek bir teknoloji henüz geliştirilmiş değildir. Bireyin niteliklerine ilişkin bilgiler tek tek ve her biri farklı yaklaşım, yöntem ve ölçme araçları ile elde edilmektedir. Bireyi tanımada yaralanılan yaklaşım ve teknikler oldukça çok sayıda olmakla birlikte bunları bazı ölçütlere göre gruplamak ve sınıflandırmak olanaklı görülmektedir.

Bireyi tanıma teknikleri 4 yaklaşım içinde sınıflandırılmıştır. Bu sınıflama şöyledir:

  • Standart testler
  • Durumsal testler
  • Kendini anlatma teknikleri
  • Gözlemsel teknikler

Standart Testler

Standart testler maksimum performans ( yetenek, başarı testleri), tipik davranış testleri (ilgi envanterleri, kişilik testleri, tutum ölçekleri ) olarak iki gruba ayrılır.

Standart testlerde, testin içeriği, madde veya soru sayısı, testin açıklaması ve testin cevaplaması için verilen süre, testin uygulanması, puanlanması ve değerlendirilmesi testi alan her birey için aynıdır, standarttır.

Standart testler, uygulanan kişi sayısına göre bireysel – grup testleri; cevaplandırılması için verilen zamana göre hız – güç testleri olarak ayrılır.

Yetenek testleri

Bireylerin zihinsel ya da akademik yetenekleri hakkında bilgi toplamak ve bireyin geleceğe yönelik  başarısını yordamak ( tahmin etmek) amacı ile kullanılan testlerdir. Bu testler belirli yaş grupları için değişik şekillerde hazırlanır. Genel yetenek, özel yetenek ve farklı yetenek testleri olarak hazırlanır ve incelenir. Genel yetenek testleri belirli düzeylerde   bireyin  genel zihin yeteneklerini; özel yetenek testleri, müzik, resim, sanat dallarında bireyin sahip olduğu özel zihin yeteneklerini; farklı yetenek testleri de, dil yeteneği, soyut kavrama yeteneği, mekanik kavrama yeteneği gibi farklı zihin yeteneklerini ölçmek amacıyla hazırlanmıştır.

Farklı yetenek testleri en yaygın olarak kullanılan yetenek testleri arasındadır.

Müzik ve resim gibi güzel sanatlara ilişkin ölçme ve gözlemler daha erken yaşlarda okulöncesi ve ilköğretim  düzeyinde başlamalıdır. Araç kullanma, el ve göz koordinasyonu, tasarım gibi sekizinci yılda ve lise-1 de yapılacak yöneltmelere esas olacak özel yeteneklerin de ölçülmesi yerinde olur. Ancak bazı denemelerin ötesinde okullarımızda henüz özel yetenek testleri kullanılmamaktadır. Bu konuda ülkemizde hazırlanmış ölçeklerde yoktur.

Bu testler, daha çok öğrencileri yönlendirmek amacı ile yani öğrencilerin kendi potansiyellerine uygun bir derse, alana veya mesleğe yönlendirmek ya da öğrencinin yeteneği ile ilişkili herhangi bir uyum sorunu olup olmadığını teşhis etmek gibi amaçlarla da kullanılabilir.

Özel yetenek testleri rehberlikte daha çok güzel sanatlarda yetenekli olan bireyleri teşhis veya seçme – yerleştirme amacı ile kullanılır. İlköğretimde uygulanan özel yetenek testleri kesin sonuç veren testler değildir. Tamamen öğrenciyi yönlendirmek amaçlıdır.

Başarı testleri

Başarı testleri maksimum performans ölçen testler grubuna dahildir. Öğretmen yapımı başarı testleri – standart başarı testleri olarak ikiye ayrılır.

Öğretmen yapımı başarı testleri, öğrencilerin bir derse ilişkin başarılarını ölçmek, değerlendirmek amacıyla hazırlanmış ama geçerlik ve güvenirlikleri yüksek olmayan testlerdir.

Standart başarı testleri ise geçerlik ve güvenirlikleri saptanmış, grup içerisinde başarısı en yüksek olan adayları seçmek ve başarılarına göre bir alana, programa veya işe yerleştirmek amacıyla uzman bir grup tarafından hazırlanmış testlerdir. Öğrencinin başarısızlık nedenleri, başarı ve yetenek düzeylerinin karşılaştırılması gibi amaçlarla da kullanılabilir.

İlgi envanterleri

Bireylerin ilgisini ölçmek amacıyla geliştirilmiş envanterlerdir. Okullarda öğrencilerin hangi alana, programa, mesleğe veya etkinliğe ilgisi olduğunu saptamak ve böylece öğrenciyi yönlendirmek amacıyla uygulanmaktadır.

Bireylerin ilgilerinin  ölçülmesi ilgi envanterleri  ve gözlemsel yollarla yapılmaktadır. Öğrencilerin okuldaki faaliyet alanları veya eğitsel kollardan hangisine ilgi duydukları, sosyal ve kültürel kolların hangisine üye oldukları, boş zamanlarında zamanını nasıl kullandığı gibi konulara ilişkin bilgiler öğrencinin sosyal, eğitsel ve meslek ilgileri hakkında gözlemsel ve tamamlayıcı ve geçerli bilgiler verirler.

Sanayi sektöründe ilgi envanterleri işe en uygun kişiyi seçmek ve işe yerleştirmek amacıyla kullanılmaktadır.

Kişilik testleri

Kişilik test ve envanterleri genellikle bireylerin kişilik özellikleri ve uyum düzeyleri hakkında bilgi toplamak, bir sorununun çözümü amacıyla başvuran kişiye doğru tanı koyabilmek, toplumdaki risk altında bulunan, ruh sağlığı sorunu bulunan veya psikolojik danışmaya ihtiyacı olan bireyleri belirlemek amacıyla kullanılmaktadır.Ayrıca çeşitli sektörlerde iş için başvuran adayı işin gerektirdiği kişilik özelliklerine sahip olup olmadığını belirlemek, böylece işe en uygun bireyi seçmek amacıyla da kullanılmaktadır.

Türkiye’de genellikle Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri, Hacettepe Kişilik Envanterleri kullanılmaktadır.

Tutum Testleri

Tutum ölçekleri bireyin duygusal, düşünsel ve davranışsal eğilimlerini ölçmek amacıyla hazırlanmış araçlardır. Genellikle Likert Tipi derecelendirme ölçekleri biçiminde hazırlanmıştır. Eşlerin çocuk yetiştirme tutumları, ailede gencin bağımsızlık veya bağımlılık eğilimi, anne-babanın ailede otoriter veya demokratik olması gibi tutumlar tutum ölçekleri ile ölçülebilir.Tutum ölçeklerinin geliştirilmesi ve sonuçlardan yararlanarak bireye yardım sunulması uzmanlık işidir.

Durumsal Testler

Bireyi tanıma teknikleri arasında en az kullanılan tekniklerden biridir.

Standart koşullarda yapılan, düzenlenmiş gözlem gibi düşünülebilir. Örneğin; belirli bir amaca yönelmiş bireyin engellendiği zaman ne derecede kızgın ve kavgacı olabileceğinin doğal bir ortamda ya da laboratuar ortamında gözlenmesi

Öğrencilerin kopya çekme davranışları doğal bir sınav ortamında denetim gevşek tutularak veya denetimsiz ortamda, gizli olarak yerleştirilmiş kamera aracılığı ile gözlenebilir.

Mesela, öğretmenle birlikte araştırmacı bir sınavda öğrencilere “size güveniyoruz. Lütfen kimseye bakmadan, herkes kendi başına soruları yanıtlasın…” diyerek öğretmenle birlikte sınav salonundan çıkabilir. Sınavın son 15-20 dakikasında sınav salonuna gelen araştırmacı sınav bitinceye kadar salonda kalır. Sınav bittikten sonra, daha önceden sınav salonuna yerleştirdiği gizli kameralar aracılığı ile gözetmenlerin olmadığı test ortamında, hangi öğrencinin sınav kurallarını ne şekilde ihlal ettiğini, davranışlarını v.b. izleyerek öğrenciler hakkında bilgi toplayabilir.

Bu tür durumsal koşulların düzenlenmesinde doğal ve gerçek bir yaşam ortamının seçilmesi, standart ve objektif olmasına önem gösterilmelidir. Çok yaygın olarak kullanılmayan durumsal test yaklaşımının uygulanmasında karşılaşılan güçlüğün yanında bazı durumlarda bireyin özel yaşamına müdahale etmek gibi etik sorunları da bulunmaktadır. Bunun için de yaygın olarak kullanılmayan bir tekniktir.

Kendini Anlatma Teknikleri

Kendini Anlatma Teknikleri Şunlardır:

1)    Görüşme

2)    Anket

3)    Envanter

4)    Problem tarama   listeleri

5)    Otobiyografi

6)    Psikodrama

7)    Oyun ve oyun terapisi

8)    Arzu listesi

Görüşme

Görüşme,bireyi tanıma çalışmalarında en yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Belli bir amaçla yüz yüze gelen iki veya daha fazla kişinin, sözel ve sözel olmayan davranış ve teknikler kullanarak yaptıkları bir etkileşim sürecidir. Görüşmeyi yapan kimse teknik ve beceri yönünden iyi yetişmiş olabilir,görüşme konusunda uzmanlaşmış bir kişi, de olabilir.

Herkes kendi amaçları doğrultusunda farklı görüşmeler yapabilir. Öğretmen öğrencisiyle, doktor hastasıyla, danışman danışanıyla, yönetici ise işe alacağı adayıyla vs. görüşme yapabilir.   Görüşmeciler bilgi toplamak ve bireye yardım etmek amacıyla görüşme yaparken görüştükleri bireylerin giyim-kuşamı, beden dili, ses tonu ve genel davranışlarını doğrudan gözleme olanağı bulur. Görüşmenin en üstün yanlarından biri budur. Görüşmeci görüştüğü birey hakkında oldukça fazla bilgi edinebilir. Ancak burada görüşmecinin becerikli ve yetenekli olması gerekir. Daha çok bilgi elde edebilmek için açık uçlu sorular sorulmalıdır.

Anket

Bireyin ailesi, kişisel nitelikleri, çeşitli konulara ilişkin duygu ve düşünceleri hakkında bilgi etmek amacıyla hazırlanmış yazılı sorular grubudur. Bu soruların neler olacağı ve soru sayısı araştırmacının amacına bağlı olarak değişmektedir. Anketler  çok sayıda sorulardan oluşması ve kısa sürede çok sayıda kişiye uygulanarak bir çok konuda bilgi toplanması nedeniyle başta araştırmacılar olmak  üzere hemen herkes tarafından yaygın olarak uygulanan bir tekniktir.

Anket sorularını hazırlamak uzmanlık işidir. Anketteki sorular birey hakkında bilgi toplamaya yöneliktir.

Anket kullanılırken toplanan bilgilerin gizli tutulacağı , bilgileri amaç dışı başkaları ile paylaşılamayacağı açıkça belirtilmelidir. Ancak bu şekilde, anketlerin dolduranlar tarafından daha ciddiyet ve samimiyetle ele alınması ve böylece doğru bilgilerin toplanması sağlanabilir.

Envanter

Envanterler, bireyin kişilik,ilgi ve tutumlarıyla ilgili tipik davranışlarını ölçen araçlardır.

Envanterlerin bazı genel ve ortak özellikleri vardır. Bunlar:

1     Envanterler objektif olarak uygulanmakta ve puanlanabilmektedir.

2     Envanterler ekonomiktir. Kısa sürede çok sayıda kişiye uygulanarak grupları birbirleriyle karşılaştırma olanağı sağlamaktadır. Ancak  okuma yazma bilmeyenlere bireysel olarak uygulanması gerektiğinde soru sayısının çok olması nedeniyle zaman alıcıdır.

3     Güvenilirlilik katsayıları ve kapsam geçerlikleri  oldukça yüksek ölçme araçlarıdır.

4     Envanterler bireyin belli niteliklerini ölçer,ancak ölçülen niteliğin nedenleri hakkında bilgi vermez.

5     Envanterlerde soruları yanıtlama biçimleri envanterin yapısına bağlı olarak değişmektedir. Bazı envanterler “evet-hayır”, bazısı derecelendirmeli, bazısı ise “en az-en çok tercih” edilen seçeneği işaretleme biçiminde düzenlenmiş olabilir.

Envanterler kişilik, tutum ve ilgi envanteri olmak üzere üçe ayrılır.

İlgi envanterleri: Öğrencilerin kendi ilgilerine uygun bir ders, program,alan veya meslek seçmelerinde onlara yardımcı olmaktır. Bunu da psikolojik danışmanlar ve psikolojik danışmanların inisiyatifinde öğretmenlerin desteği ile uygulanabilir.

Problem Tarama Listeleri

Problem tarama listeleri, bireyin gereksinimleri, kişisel sorunları, sağlık, bedensel gelişim,benlik algısı,sosyal destek sistemi, okul, öğretmenler, aile,gelecek,meslek seçme,insan ilişkileri gibi konularda bireyin yaşamakta olduğu sorunlar hakkında bilgi toplayan ve bireylerinin sorunlarının giderilmesi için yardım etmeyi amaçlayan bilgi toplama araçlarıdır.

Bu envanterin amacı:Bireyin sahip olduğu önemli problemleri saptayarak bu problemlerini çözmesi ,için öğrenciye yardım etmek ve böylece öğrencinin bir bütün olarak gelişmesine, okula uyum sağlamasına ve akademik başarısının yükselmesine katkıda bulunmaktır.

Problem tarama listeleri, o okulun özellikleri,  öğrencilerin gereksinimlerini, gelişim dönemlerini dikkate alarak hazırlanmalıdır. ÖRNEK: İlköğretim öğrencileri için hazırlanacak problem tarama listesi yatılı lise öğrencileri için hazırlanan problem tarama listesinden farklı olacaktır.

Problem tarama listelerinde problem cümleleri 30 ile 400 arasında değişir. Yalnız 40-50’ den fazla soru sorulmamalıdır. Çünkü genelde öğrenciler çok sayıda maddeyi okumaktan kaçınmakta ve rasgele işaretleme yapılmalıdır.

Problem tarama envanterlerini hazırlamak zor değildir. Psikolojik danışmanlar ve öğretmenler problem tarama listeleri hazırlayabilir, uygulayabilirler.

Otobiyografi

Otobiyografi, bireyin geçmiş ve şimdiki yaşantısı ile geleceğe ilişkin planlarını yazılı olarak anlatmasıdır. Otobiyografinin amacı:Bireyin davranışlarının gerisinde yatan gereksinimleri,bastırılmış duyguları,tutumları ortaya çıkarmak ve baskı altında tutulan duygu ve düşünceleri ifade ederek bireyin rahatlamasını sağlamak;bireyi dolaylı olarak farklı yönleriyle tanımaktır. Ayrıca otobiyografi bireye zayıf ve üstün yanlarını,başarı ve başarısızlıklarını, insan ilişkilerini ve yaşantılarını anımsama fırsatı vermektir.

Bireylere otobiyografi yazdırılırken genellikle iki yol benimsenebilir: bunlardan birisi olarak, bireyin kendisi hakkında her konuda istediği gibi serbestçe yazması istenebilir. Buna kontrolsüz ya da sınırsız otobiyografi denir. Bir başka yol ise, yazılacak konu ya da alt konuları sınırlamaktır. Bu durumda bireyin sadece belirli bir konu etrafında, örneğin,aile özgeçmişi, başkaları ile ilişkileri,ilgileri,geleceğe ilişkin kaygıları gibi konulardan biri hakkında serbestçe yazması istenir. Buna kontrollü yada sınırlı otobiyografi denir. Psikolojik danışma  ve rehberlik uygulamalarında, yerine göre, otobiyografi yazdırılacak konular serbest bırakılacağı gibi, bazen de sınırlandırılabilir. Aslında,zaman zaman her iki yola da başvurmak gerekli olabilir.

Otobiyografi diğer tekniklerle elde edilemeyen ve gerçekten elde edilmesine gereksinim duyulan bilgileri elde etmek amacıyla yazdırılmalıdır. Elde edilen bu bilgiler birey hakkındaki mevcut bilgilere ek bilgiler katacaksa otobiyografi yazdırılmalıdır. Çünkü sık sık otobiyografi yazdırmak mümkün olmamaktadır. İkincisi otobiyografi yazdırılmadan önce, elde edilen bilgilerin ne amaçla kullanılacağı konusunda birey bilgilendirilmeli ve bu bilgilerin gizli kalacağı konusunda güvence verilmelidir. Diğer bir önemli nokta ise, doğru bilgiler elde edebilmek için bireyin güdülenmesidir.

Otobiyografi bireyi tanıma teknikleri içinde geçerliliği en düşük olan tekniklerden biridir. Bu nedenle otobiyografiden elde edilen bilgiler,diğer bireyi tanıma teknikleri aracılığı ile elde edilen bilgilerle değerlendirilmelidir.

Psikodrama

Psikodrama, bireyin kendisi için   kaygı ve üzüntü kaynağı olan bir psikolojik problemini bir rol olarak alıp bir grup karşısında gerçek yaşamında olduğu gibi oynayarak ortaya koymasıdır. Buna göre psikodrama tekniğinin  uygulanabilmesi için belirli bir ortamda bazı koşulların sağlanması gerekir. Psikodramada bir yönetici danışman veya terapist ile grubu oluşturan danışanlar ya da izleyiciler vardır. Danışanlardan biri kendi isteği ile grup karşısında kendi problemi ile ilgili rolünü oynar. Rol oynanırken ortamda gerekli düzenlemeler yapılır ve grubun bazı üyeleri oynanmakta olan rolün gerektirdiği diğer rolleri alır;ancak,baş oyuncu problemini oynamak üzere ortaya çıkan oyuncudur. Ortam tamamen özel olarak seçilmiş bir oda içinde duygusal ve psikolojik ilişkilerin  kurulmasına uygun bir terapi ortamıdır. Bu özelliklerden dolayı, psikodrama devam eden bir grup terapisi veya bir grupla psikolojik danışma süreci içinde, yerine göre  zaman zaman başvurulacak bir tekniktir.

Psikodrama bireyin grup içinde problemlerini yaşantısal olarak oyunla sergileme fırsatı vererek onun tüm duygularını ortaya koyması ve problemi hakkında daha çok bilinçlenmesi sağlaması bakımından etkili bir terapi tekniğidir. Ancak, bu sonuçların gerçekten ortaya çıkması için psikodramayı yöneten terapistin bu konuda yeterli ve tecrübeli olması gerekir.

Psikodrama sürerken danışanın yani esas oyuncunun ortaya koyduğu davranışları ve bu davranışlar arasındaki ilişkileri anlama ve gerektiğinde bir yönetici olarak terapistin yapacağı girişimler, yorum ve yönlendirmeler çok önemlidir. Bunlar ise psikodrama süresince terapistin çok uyanık ve etkin olmasını zorunlu kılar.

Psikodrama, oyun oynama bittikten sonra yorum ve tartışmalarla gruptaki diğer üyelerin ve seyircilerin de katılmaları uygun olur. Bu şekilde gruptaki diğer üyeler arasındaki psikolojik ilişkiler daha da ileri götürülerek psikodramanın terapötik etkisi artırılabilir.(Kepçeoğlu,1996,ss.189-190)

Oyun

Oyun, çocuklar için kendini tanıma,kendini anlatma ,düşünme ve deşarj olma aracıdır.Aynı zamanda oyun çocuğu tanımak için bir tekniktir. Çocuğun gerginlik ve kaygılarını gidermede sağaltıcı bir işlev görür. Çocuk oyun aracılığıyla dünyayı anlar,ilişkilerini, geçmişi ve geleceği kavrar. Bu nedenle oyun bir öğrenme aracıdır ve evrensel bir dildir.

Çocuğun oyun ortamında oyuncaklarla ilişkisi, oyunda aldığı roller, benimsediği davranış kalıpları, kurallara uyma düzeyi, grupla işbirliği yapma,kişisel sorumluluk üstlenme,ilgisi becerileri, duygulanım düzeyi,liderlik özellikleri, başkalarının özelliklerine saygılı olma,bencillik, paylaşımcılık gibi çok sayıda  niteliği gözlenerek çocuk hakkında bilgi elde edilebilir. Ayrıca oyun aracılığıyla çocuğun sıkıntı ve sorunları ile davranış bozukluklarını anlamak ve bu davranış problemlerini oyun aracılığıyla çözmek de mümkün olabilmektedir.

Oyun aracılığıyla çocuk çok çeşitli yönlerden kendini tanıma,üstün ve zayıf yönlerini anlama, zayıf yönlerini geliştirme, kendini başkalarıyla kıyaslama ve akranlarını tanıma fırsatını da yakalamaktadır. Çocuk yaşam için gerekli olan davranış, bilgi, beceri ve alışkanlıklarının çoğunu, cinsiyet rollerini oyun ortamında öğrenir. Oyun bir öğrenme ortamıdır. Böyle bir öğrenme ortamında çocuk özgür ve yaratıcıdır. Potansiyellerini geliştirebilir. Çocuk bireysel oyundan grupla oyun oynamaya geçince sosyalleşme süreci hızlanır ve çocuk akranlarıyla birlikte bu doğal ortamda sosyalleşir. Bu nedenlerle oyun çocuğun yaşamının ayrılmaz parçasıdır.

Arzu Listesi

Daha çok okul öncesi eğitim düzeyinde ve ilköğretimde kullanılan arzu listeleri aracılığıyla çocuk, doyurulmamış gereksinimlerini,arzularını, gerginlik,sıkıntı ve sorunlarını, ifade edemediği duygularını,güdü ve umutlarını ifade etme olanağı bulmaktadır. Uzmanlar ve öğretmenler de bu yolla çocuğu çeşitli yönlerden tanıma fırsatı yakalayabilmektedir. Arzu listeleri çerçevesinde çocuklara sorulacak sorulardan bir kaçı söyle sıralanabilir:

1-Bir dilek perisi çıkıp sizi üç dileğinizi sorsa ona ne yanıt verirdiniz?,

2-Bir uçan halıya binseydiniz nasıl bir yere gitmek isterdiniz?

3-Bir sihirli güce sahip olsaydınız dış görünüşünüzde ne gibi değişiklikler yapmak isterdiniz?

4-Tekrar dünyaya gelseydiniz nasıl bir kişi olmak isterdiniz?

Gözlemsel Teknikler

Bireyi tanıyandan sorma yada diğer bir ifadeyle gözlemsel yaklaşım içinde yer alan teknikler olarak gözle, derecelendirme ölçekleri, vak’a kaydı, vak’a incelemesi, sosyometri, kim bu, sosyo drama, teknikleri yer almaktadır.

Gözlem:

Bir kimsenin diğer bir kimse hakkında duyu organları ile bilgi edinme yolu veya bireylerin değişik ortamlarda, çeşitli davranışları hakkında onları gözleme yolu ile bilgi toplama tekniği olarak tanımlanır. Gözlem bilgi toplama aracıda diyebiliriz.

Birkaç tür gözlem vardır. Bunlar;

Gelişi güzel gözlem: Bunda bilgiler neyin, nerede, nasıl, ne zaman gözleneceğine ilişkin bir planın yapılmadığı , amacın saptanmadığı doğal bir ortamda rastlantısal olarak  elde edilir.

Örneğin:Okullarda öğretmenler, öğrencileri, öğrenciler diğer arkadaşları, sevgililer birbirleri hakkında çok sayıda bilgiyi bu şekilde öğrenirler.

Sistemli gözlem: Neyin nerede, nasıl, ne zaman gözleneceğinin önceden planlandığı, amacın saptandığı ve belli kurallara uyarak yapılan gözlemdir. Gelişi güzel gözleme göre daha geçerli ve güvenlidir.

Örneğin: Öğrenciyi derste, laboratuarda, okul içi ve dışında, oyun ortamında gözlemleyerek hakkında bilgi toplanır.

Katılımlı gözlem: Gözlemci, gözlenen birey veya grup ile aynı ortamda bulunur ve onlarla birlikte aynı etkinliklere katılır.

Katılımsız gözlem: Gözlemci, gözlenen grup veya olayın dışında kalarak grubu veya kişiyi dışardan objektif olarak gözler.

Anekdot:

(Vak’a kaydı, olay kaydı) Anekdot, gözlem sonuçlarının kaydedilmesi amacıyla geliştirilmiş özel bir formun adıdır.

Anekdot, uzman, öğretmen ve yöneticilerin zaman zaman tanık oldukları ve önemli gördükleri iyi ve kusurlu olduğunu düşündükleri öğrenci davranışlarının sürekli objektif ve ayrıntılı şekilde kaydedip saklanmaları tekniğidir.

Anekdotlar ayrı ayrı kartlar biçiminde hazırlanacağı gibi, taşınabilir defterler biçiminde de olabilir. Birey hakkındaki anekdotlar sonradan özetlemek ve toplu dosyalara aktarmak üzere bir zarf içine toplanacağı gibi her birey için anekdot özetleme formu da geliştirilebilir.

Anekdotlarda, öğrenciye ilişkin tüm gözlemler kaydedilmez. Sıradan olmayan tipik, dikkate değer davranışların kaydedilmesi gerekli ve önemlidir.

Bir anekdotta;

  • Gözlemcinin adı, soyadı ve unvanı,
  • Gözlenen öğrencinin adı, soyadı, numarası, sınıfı ve şubesi,
  • Olayın geçtiği yer ve zaman
  • Gözlenen olayın objektif olarak betimlenmesi
  • Gözlemcinin yorumu ve önerisi için ayrılmış kısımların bulunması,

Anekdotun amacı: Gözlem listeleri gözlenecek davranış ifadelerini içeren ve gözlemlerin işaretlenme yolu ile kaydedilmesi için kullanılan araçlardır.

Özel kayıt çizelgeleri:

Öğrencilerin çeşitli alanlara ilişkin özelliklerinin sıralandığı ve bu özelliklerden hangisinin çocukta olup olmadığını belirlemeye yarayan gözleme dayalı araçlardır.

Örneğin: “Üstün zihin yeteneği” , “yaratıcı yeteneği” , “liderlik yeteneği” olan veya öğrenme güçlüğü çeken çocukları belirlemek için kayıt çizelgeleri gerekir.

Derecelendirme ölçekleri: Gözlem sonuçlarını sayısal verilere dönüştürmeye yarayan araçlardır.

Gözlemlerin kayıt edilmesi için kullanılan araçlardan biridir. Derecelendirme ölçeği, bir bireyin belirli bir konuda çeşitli davranış özellikleri hakkında sıralanmış açıklayıcı ifade ya da cümlelerin, bireyi tanıyan ve gözlemi yapan kişi tarafından işaretlenmesi esasını alır. Derecelendirme ölçeği ele alınan her özellikle ilgili ifadeleri tek tek belirli bir ölçek üzerinde derecelendirmeyi esas aldığından tekniğin adı da bu yapıya uyarak derecelendirme ölçeği olarak geliştirilmiştir ve genellikle dört tür ölçek kullanılmaktadır. Bunlar:

1-   Sayısal Ölçekli

2-   Betimsel Ölçekli

3-   Karşılaştırmalı

4-   Grafik Ölçekli

Vak’a incelemesi:

Vak’a incelemesi sorunu olan kişiyi bir bütün halinde derinlemesine inceleme demektir. Vak’a incelemesinde test ve çeşitli test dışı teknikler kullanılarak sorunu olan birey hakkında çok çeşitli bilgiler toplanmalı; amaç bireyin sorunun nedenlerini ve uygun tedavi yöntemlerini saptamak, bireyin sorununu iyileştirici önlemler almaktır.

Vak’a incelemesi bireyin öz geçmişini ve hayat hikayesini kapsadığı gibi bununda ötesinde toplanan bilgilerin analiz ve yorumlarını, sorunların ya da problemlerin  giderilmesi için gerekli değerlendirmeleri, önlemleri ve önerileri de kapsamalıdır.

Vak’a incelemesi özet olarak şu bilgileri içerir

1.Vak’anın adı soyadı, doğum yeri, ve doğum tarihi

2.Ana babasının sağ, ölü,öz ,üvey oluşu

3.Sorunun kısaca tanımı

4. Tıbbı ve psikolojik muayene

5.Geçirdiği hastalıklar ve ameliyatlar

6.Akademik başarısı, okul yaşantısı,öğretmenleri ve sınıf arkadaşları ile ilişkisi, disiplin vak’aları

7.Aile tarihçesi, ailenin sosyo-ekonomik durumu, kardeş sayısı

8.Sosyal ilişkileri,okul dışı sosyal etkinlikleri, karşı cinsle ilişkileri, polis kayıtları

9. Duyusal gelişimi

10. Geleceğe ilişkin beklentileri ve planları

11. Sorunla ilgili genel değerlendirme

12.Önerilen tedavi yolları ve alınacak önlemler

12. Önerilerin uygulanmasına ilişkin planlar

13.İncelemeyi yapan kişi, kurum ve tarih

Vaka incelemesini yapan kişi objektif, açık ve seçik olmak, kişisel yanlılıktan kaçınmak, sayısal verilere dayanmak sayılarla desteklenmeyen gereksiz bilgi vermekten, dayanıksız yorum ve genelleme yapmaktan sakınmak zorundadır. Vaka incelemesi raporlarının ilgili diğer uzmanlarla birlikte ele alınması, hatta gerekirse bu amaçla “vaka konferansı” toplantıları düzenlenmesi, böylece, birey için alınacak psikolojik yardım önlemlerinin birlikte programlanması daha da uygun olur.

Sosyometri

Sosyometri, bir grubu oluşturan bireylerin sosyal durumunu,birbirleri ile olan ilişki biçimlerini, grup içindeki alt gruplar, kısaca grubun gerçek görünümü ve gurup bütünlüğü hakkında objektif bilgi edinmek için en güvenilir teknik gösterilir.

Sosyometri belirli bir zamanda bir grubun bütün üyeleri arasında mevcut tüm sosyal ilişkileri ortaya koyması bakımında pratik ve kullanışlı bir yöntem olmakla birlikte bu sosyal ilişkilerin arkasındaki nedenler değerler ve tutumlar hakkında fazla bir ipucu vermez. Bu bakımdan Sosyometri daha ileri incelemeler ve değerlendirmeler için bir başlangıç noktası olarak düşünülmelidir.

Sosyometri uygulamasından güvenilir sonuçlar alabilmek için uyulması gereken kurallar:

  • Sosyometri sonuçları özel ve gizli tutulmalıdır. Sosyometri uygulamasında uygulama sonuçlarının gizli tutulacağı hakkında tüm bireylere söz verilmeli ve gerçekten bu söze kesinlikle uyulmalıdır.
  • Sosyometri uygulaması dostça bir hava içinde hiçbir zorlamaya dayanmadan yapılmalıdır. Uygulama sınıfta ya da gurupta bir sınav ortamı oluşturulmamalı; bireylerin seçimlerini ve tercihlerini kendiliğinden serbestçe yapabilmeleri sağlanmalıdır.
  • Sosyometri uygulamasından önce sınıfta ya da guruptaki üyeler birbirlerini yeterince tanımış olmalıdır.
  • Sosyometri uygulaması aynı sınıf ya da gurupta belirli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Çünkü zamanla üyeler arasındaki ilişkilerin yapısı ve biçimi değişebilir.
  • Sosyometri uygulamasından elde edilen bilgiler bireylere verilecek psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin programlanmasında dikkate alınmalı, bu bilgiler uygun bir yaklaşım biçimleri içinde bireylerle paylaşılmalıdır.

Sosyometri uygulaması:

  • yanıt kağıdına tarih, adınız ve soyadınızı açıkça yazınız.
  • Yazdığınız isimleri kimseye göstermeyiniz, kimseyle konuşmayınız.
  • Önce iyi düşününüz sonra yazınız, eğer cevap kağıdına yazabileceğiniz üç arkadaşınızın ismi, yoksa iki, o da yoksa bir kişinin ismini yazınız, hiç kimse yoksa kağıdı boş bırakınız
  • Arkadaşınızın adını ve soyadını yazarken tercihlerinizi derecelere göre yapınız.
  • İstediğiniz arkadaş, o gün sınıfta yoksa onun da adını yazınız.
  • Sosyometri uygulaması sonuçları gizli tutulacaktır.

Kimdir-Bu tekniği:

Bir sınıf yada grup içindeki sosyal ilişkileri ortaya çıkaran ortaya çıkaran sosyometrik tekniklerden biridir. Kim bu tekniği grup içindeki bireyin kendi kendini nasıl gördüğünü ve diğer üyelerle nasıl bir sosyal ilişkiler içinde bulunduğunu ortaya çıkarır.

Kim bu tekniği uygulanırken bir dizi olumlu ve olumsuz davranışlar sıralanır. Bireyin, her davranışı yanına grup içinde bu davranışa sahip olan arkadaşlarını ve uyuyorsa kendini yazması istenir.

Davranışlar listesi kısa bir açıklama ile her davranışın yanına yeterli bir boşluk bırakılarak teksir edilir ve gruba dağıtılır. Cevaplama için boş kağıt dağıtılır, cevaplama yapılırken her davranışın yanına birden çok yazılabileceği gibi, aynı kişi değişik davranışların yanına yeniden yazılabilir. Bu teknikte olumlu ve olumsuz davranışlar listelenirken ifadeler düz cümle ya da bir soru cümlesi olarak yazılabilir.

Kim-Bu tekniği uygulamasının sonuçlarını kolayca yorumlayabilmek için toplanan bilgilerin tablolar halinde özetlenmesi ve bireyin kendini ve başkalarını hangi davranışlarda kaç kez yazdığını sayısal olarak belirlenmesi gerekir. Tablolar hazırlandıktan sonra sayısal değerlere bakılarak sonuçlar kolayca yorumlanıp açıklanabilir.

Görüldüğü gibi Kim-Bu tekniği uygulaması sosyometri uygulaması ile paralellik göstermektedir. Ancak; Kim-Bu tekniği bireyin grup içinde kendi kendin nasıl algıladığı hakkında önemli ipuçları verirken, sosyometri grubun sosyal yapısını daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

KAYNAKLAR

  1. Bakırcıoğlu, Rasim. Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Anı Yayıncılık, 2000.
  2. Can, Gürhan.( Editör ) Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Ankara, Pegem A Yayıncılık, 2002.
  3. Kepçeoğlu, Muharrem. Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Kadıoğlu Matbaa, 1992.
  4. Özgüven, İbrahim Ethem. Çağdaş Eğitimde Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Ankara, Pdrem Yayınları, 2001 (3. baskı, Bölüm 5)
  5. Tan, Hasan. Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Milli Eğitim Basımevi, 1992.