REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK PORTALI
Kisisel Rehberlik Modelleri
Kişisel rehberlik hizmetlerinin sunumu değişik yollarla gerçekleştirilmektedir. Bunlar farklı sınıflamalar altında incelenebilir. Bu hizmetlerinin özellikle sınıf öğretmenleri tarafından yürütülmesi önceliğine dayalı olarak grup formatı işlevsel bir model olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sosyal bir yapı sunan grup rehberliği birçok kişisel-sosyal problemin gelişimsel konuların,eğitsel çalışmaların gerçekleştirilmesi açısından uygun düşmektedir. Bu eğitsel çalışmalar:
·Küçük gruplarla etkileşim
·Psikolojik eğitim
·Sosyal beceri geliştirme
·Oyunlar ve etkinlikler şeklinde gerçekleştirilmesi mümkündür.
Problemliğin yapısı ve türüne göre rehberlik hizmetleri bireysel görüşme yoluyla da gerçekleştirilebilir. Hırsızlık,argo konuşma,başkalarına zarar verme,içekapanıklık gibi bir çok problem durumu öğrenci ile yüz-yüze görüşerek,onun problemliliğini gizlilik içerisinde onunla birlikte çözmeyi gerektirebilir. Bunun için öğretmenin belli görüşme tekniklerini bilmesi ,iletişim becerisini ve öğrenciyi olduğu gibi kabul edebilme yeterliliklerin olması gerekmektedir.
Kişisel rehberlik çalışmaların bir diğer boyutu da ise gelişimsel rehberlik çalışmalarıdır. Gelişimsel ,rehberlik çalışmaları,bireyin sürekli gelişim halinde olduğu varsayımından hareketle,farklı gelişim aşamalarında gerekli gelişim görevlerini başarılmasıyla ileriki dönemler bireyin daha iyi hazırlanabileceği varsayımına dayanmaktadır.
Eğitim içerdiği anlam zenginliklerinden biriside gelişimsel süreçte kişiye belli olgunlaşma basamaklarında belli bilgi ve becerilerini kazandırılmasıdır. Özellikle psiko-sosyal gelişim açısından 0-20 yaşları arasında eğitimle ele alınması gereken birçok gelişimsel konu bulunmaktadır. Erikson’a göre eğitim çağında başarılması gereken gelişimsel görevler sırasıyla temel güven duygusu,bağımsızlık,girişkenlik,başarı kimliği ve kimlik başarımıdır. Bu gelişimsel görevler açısından sınıf öğretmenin kişisel rehberlik adına yapabileceği bir çok görev bulunmaktadır. Bunlar arasında,okul çağı açısından öğrencinin yaşamının tümüne etki edecek başarı kimliği ve yetişkinlik için zorunlu olarak başarılması gereken kimlik çözümlenmesi ve tutarlığı yer almaktadır. Her birey kendi özgünlüğü içerisinde yetenek ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması ile başarı kimliği kazanabilir.
Gelişimsel açısından bir başka alan ise moral gelişiminin teşvik edilmesidir. Kohlberg’e göre okul moral muhakemenin kazandırılması gereken en önemli sosyal ortamlardan birisidir. (ÖZBAY,Y.2001,) bu kapsamda yapılabilecek çalışmalar verilmiştir.
-Ahlaki problemlerin sunumu ve öğrencinin özgün çözümlerinin teşvik edilmesi
-Gelişimsel olarak uygun ahlaki yargıların bilinmesi
·Moral yargılamaların ifade edilmesine fırsat verilmesi
-Ahlaki yargıları konusunda çocukların farkındalıklarının artırılması
-Moral muhakemeye götürülen niçin ve nasıl sorularının kullanılmasının teşvik edilmesi ve
-Tartışma ve müsamere ortamlarının yaratılması gibi çalışma ve etkinliklerinin okul çağı çocuklarında ahlaki yargılamanın gelişimine katkı sağlayacağı belirtilmektedir.
Hümanistlik eğitim ve kişisel rehberlik hizmetleri
Hümanistik yaklaşımının katkılarıyla insan doğasının olumlu olarak değerlendirilmesi gündeme gelmiştir. Bu nedenle günümüzde psikoloji normal dışılık yerine normallik üzerine bilgi üretme eğilimindedir.
Hümanistik eğitimde,kişisel rehberlik hizmetlerini öğretmenin insan doğasına ilişkin tutumlarını belirler. Günümüzde bir boyutu ile öğrenci merkezli eğitim adını da verdiğimiz bu yaklaşımda,öğretmen bireysel farklılıklara dayalı çeşitliliğinin verimliliği artırdığını bilen ve demokratik tutumlara sahip bir rehberdir.
Hümanistik eğitimin doğal parçalarından biri sınıf atmosferidir. Sınıf atmosferinin demokratik olarak işletilmesi ve öğretmen tutumlarının saygı ve değer vermeye dayalı olması ön koşullar olarak ileri sürülmektedir.
Bir başak model olarak ele alınması gereken yaklaşım seçim teorisidir. (ÖZBAY,Y.,ŞAHİN,M.,2000) Seçim teorisi veya gerçekçilik terapisinde kişinin bir bütün olarak ele alınması,duygu,düşünce,eylem,fizyolojisiyle herhangi bir davranışın toplam davranış olarak değerlendirilmesi söz konusudur. Hümanistiklik anlayışta olduğu gibi seçim teorisi de insanın içsel olarak çalıştığını hareket noktasını kendisinin ve seçimlerinin oluşturduğunu vurgular. Her birey kendi hayatını yönlendiren seçimlerini uyuma dönük bir süreç olarak ele alır,kendisini sonuca götürsün veya götürmesin belli seçimler gerçekleştirir. Böylece sınıf veya okul ortamı,birileri tarafından işletilen,yönetilen,ceza ve ödüllerin verildiği ve kararları doğrultusunda yaptığı davranışlara dayalı sorumluluk almasını gerektiren bir atmosfer olarak algılanacaktır.
Günümüzde tüm çabaların öğrencileri dışsal motivasyon yerine içsel motivasyonla donatma üzerine odaklaştığı görülmektedir. İçsel motivasyonu yaratmanın yollarından biri kişiye seçim özgürlüğünü vermek seçimlerinin sonuçlarını kendi yaşantılarıyla ona göstermektir. Sınıf ortamın öğretilen yer değil öğrenilen yerdir. Bunun yanında temel insan ihtiyaçları olan sevme,sevilme,ait olma,güçlü olduğunu ve özgürlüğünü hissetme ve eğlenme gibi ihtiyaçların karşılandığı bir mekana dönüştürülmesi gerekmektedir.